300-350 yıllık bir devlet tarihi olan ve bu gün dünya insanlığının başına bela olan her gittikleri yerde vahşetin zirve yaptığı, kan ve gözyaşının sel olup aktığı bu millet kim.

Tarihi bir geçmişi olmayan toplama bir millet olan Amerika Birleşik Devletleri para kazanmak için her şeyin mubah sayıldığı, kendilerinden başkasına inanmayan, tüm insanı değerleri çiğneyen bir millet bu millet.

4 Temmuz 1776 tarihinde bağımsızlığını kazanmış, öncesinde o toprakların sahipleri olan Kızılderilileri bizon avlar gibi öldürdükleri, Kızılderililer 1952 yılına kadar Rezervasyon denilen toplama kamplarında yaşamak zorunda kalmışlardır. Sömürge olarak kullandıkları özellikle Afrika’dan kaçırarak topraklarına getirdikleri siyah derili insanlara reva gördükleri kölelik sistemi ile temel insani değerlerinden ne kadar kopuk olduklarının bir göstergesidir.

Kölelik 1776'da Amerikan ulusunun doğuşundan 1865 yılına kadar, çoğunlukla Afrikalılardan oluşan taşınır mal statüsünde yasal bir kurumdu. 1776'da Bağımsızlık Bildirgesi zamanında on üç kolonide yasaldı. Köleleştirilmiş bir kişi yasal olarak bir tür maldı ve diğer kişisel mallar gibi satın alınabilir, satılabilir veya devredilebilirdi. Bir at gibi, yetenekli köleleştirilmiş bir insan çalıştırılabilir ve yeni köleleştirilmiş insanların üretimi için yetiştirilebilirdi. Kölelik, 1865'e kadar eyaletlerin yaklaşık yarısında sürdü. Ekonomik bir sistem olarak, kölelik, büyük ölçüde kiralama yöntemi ile değiştirildi.

Aynen bu gün medeni Avrupa diye bizlere pazarlanmaya çalışılan engizisyonun sahiplerinin arenalarda kendi zevk sefaları için köle diye isimlendirdikleri insanları hayvanların önüne attıkları gibi bir uygarlıktan hiçbir haberi olmayan barbarların dünyasının bir benzeridir Amerika Birleşik Devletleri.

İşgal ettikleri toprakların gerçek sahiplerine yaşama hakkı tanımayanların, günümüz dünyasında insan hakları savunucusu, özgürlük ülkesi, adalet ve hukuk dağıtıcısı gibi pazarlanması paranın esiri olmuş milletlerin (ki bunların başında Avrupa Birliği Ülkeleri var) bu ülke tarafından uydu ülkeler hale getirilmiş olmasındandır. Bunun en güzel örneğini halen devam eden Ukrayna-Rusya savaşında yaşanmaktadır. Büyük bir enerji krizine girmesine rağmen tüm Avrupa, Amerika Birleşik Devletlerinin emir ve talimatları dışında hareket edememekte ve kendi insanlarının yaşam kalitelerinin düşmesine rağmen karşı politikalar üretememektedirler.

Peki yazımıza başlık olan bu Amerika Birleşik Devletleri kim? Ne yapmaktadır.

Yıl 1945 dir, dünyada 2. Dünya savaşı devam ederken Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki kentleri bu katiller sürüsü tarafından atılan atom bombası sonucu 280.000 insan hayatını kaybeder. Japonya halen atom bombası sonuçlarını ne acıdır ki yaşıyor.

Amerika Birleşik Devletleri tarafından beslenip büyütülen El kaidenin kurucusu Usame Bin Ladin, Amerika’da 11 Eylül saldırısı ile suçlanmış ve El Kaide ile mücadele etmek üzere bu gün kendi halkına zulmeden ve halen Afganistan’da hüküm süren Taliban ile birlikte Afganistan’da yaptığı kıyımda 176 kişi hayatını kaybeder. ABD.nin yıllar sonra çekilmesi ile Taliban tarafından yönetilen Afganistan’da halen kan ve gözyaşı devam etmektedir.

Orta Doğu petrollerinden daha çok pay alabilmek için Irak’ı kışkırtan Amerika Birleşik Devletleri, İran’a karşı savaş başlatır ve bu savaş 1 milyon insanın ölümüne ve 2 milyon insanın yaralanmasına neden olmuştur. Ne gariptir ki tüm dünya devletlerini İran’a karşı ambargo uygulamaya zorlayan ve hatta uygulatan ABD.nin kendi şirketleri aracılığı sadece Irak’a değil aynı zamanda İran’ada silah sattığı yıllar sonra Irangate skandalı ile ortaya çıkmıştır.

Yine ABD tarafından beslenip büyütülen Irak Devlet Başkanı Saddam HÜSEYİN’e Kuveyt işgal ettirilir. İki Müslüman ülke birbiri ile savaşırken yine Amerikan şirketleri her iki tarafa silah satmaya devam eder. Bu savaş Irak’ı çok kötü bir sonuca götürür. George W. Bush "Irak'ı kitle imha silahlarından arındırmayı, Saddam Hüseyin'in terörizme verdiği desteği sona erdirmeyi ve Irak halkını özgürleştirmeyi" gerekçeleri ile işgal eder ama gerçek amaç; bölgedeki petrol kaynakları üzerinde hâkimiyet kurmak ve Amerika'nın askerî gücünü diğer ülkelere göstermektir. Bu savaşın sonunda Saddam HÜSEYİN öldürülür. Irak’ın kuzeyindeki Kürtlerden oluşmuş peşmerge güçleri ve güneyinden ise ABD güçlerinin saldırısı ile kısa zamanda sonuç alınmıştır. Bu savaşta ABD tarafından Irak’lı generallerinin para ile satın alındığı yıllar sonra ortaya çıkmıştır.

Medeniyetin doğduğu Mezopotamya’da bulunan Irak, kuzeyinde bir federatif bölge yönetimi diğer yerlerde de aşiretlerin ve inanç grupların hakim olduğu, göstermelik bir hükümet tarafından yönetilen paramparça bir ülke haline gelmiştir. Ve halen kan ve gözyaşı dinmemiştir. Savaş zamanı 100.000 sivilin hayatını kaybetmesi yetmemiş sonrasında çıkan iç karışıklıklarda bu sayı 200,000 kişiye çıkmıştır.

Yukarıda ifade etmeye çalıştığımız tarihi olaylara bu zalim milletin planlayıp hayata geçirdiği daha bir sürü örnek vermemiz mümkün ama günümüzde, yaşayan ve insanım diyenlerin kabul edemediği İsrail tarafından Filistinlilere yönelik yapılan soykırım tüm dünyanın gözleri önünde yine bize medeni diye yutturulan Avrupa Birliği ülkeleri ile GİTTİĞİ HER YERE KAN VE GÖZYAŞI GÖTÜREN ABD.nin desteği ile devam etmektedir.

Allah tarafından lanetlenmiş bir millet olan Yahudilerin Orta Doğu’ya geldiği günden beri huzur yüzü görmeyen İslam’ın ilk kıblesi ve tüm inançların ortak kültürü olan Filistin’in başkenti Kudüs ve Gazze’de yaşananlar hiçbir vicdana sığmamaktadır ve maalesef öldürülen çocuk, kadın, hasta ve yaşlılar bu vampirlerin kan arzularını dindirememektedir.

Medeni denen bir dünyanın gözleri önünde bir millet yok ediliyor ve bu akan kan ve gözyaşını durduracak olan güçler insan her zaman olduğu gibi olayları çarpıtarak o kutsal topraklarda Müslüman, Hristiyan- Kadı, Erkek- Çocuk, Hasta ayrımı yapmadan hastanede, okulda, ibadethanede, Birleşmiş Milletler kamplarında hayvani arzularını tatmin etmeye çalışıyorlar.

Aynı Amerikalıların Amerika’da yaptıkları gibi işgal ettikleri topraklarda yaşayanlara uygulanan soykırımı bu sefer yine bu insan olamamış ABD.nin büyük desteği ile Yahudiler Filistinde yapıyorlar. İşgal ettikleri Filistin topraklarında yine Filistinlileri yok ediyorlar ve tüm dünya sadece bakıyor. Ve dünyaya hukuk, demokrasi, özgürlük, insan hakkı getireceğini söyleyenler yine şeytanla beraber Nemrut ve Firavunlaşmışlar.

Dün Almanların, Yahudiler uyguladığı soykırımın imza sahibi Adolf HİTLER ne ise, bu gün Filistinlilere uygulanan vahşetin ve tehcirin imza sahibi Benjamin NETENYAHU ne ise bunların toplamının kat be kat fazlası toplama milletlerde oluşmuş ve tarihi soykırım ve zulüm ile dolu Amerika Birleşik Devletlerinin başında bulunan Joe BİDEN’dır.

Dünkü ismi George Washington’dır, sonrası John Adams’dır, sonrası, sonrası ve en sonuncusu kendisinden öncekilerinin sahip olmadığı insan olabilme vasıflarının tamamını kaybetmiş Hz. Musa’nın Firavun’u, Hz. İbrahim'in Nemrut’u ne idi ise günümüzde de onların yerini almış Amerika Birleşik Devletleri ve Başkanları Joe BİDEN dünün Fravun’u ve Nemrut’tudur.

Döktüğün kanda boğul İSRAİL, döktürdüğünüz kanda boğulun ABD; İNGİTERE; ALMANYA; FRANSA

 

ZALİMİN ZULMÜ VARSA, MAZLUMUN ALLAH’I VAR. VE ZAFER MUTLAKA İNANANLARIN OLACAKTIR.