CHP Genel Başkanı Sn. Kemal KILIÇTAROĞLU 14.08.2022 tarihinde katıldığı helalleşme toplantısında ‘’Helalleşme sıradan bir çağrı değildir. Helalleşme aynı zamanda oturup düşünmek demektir. Oturup düşüneceğiz niye kavga ediyoruz? Hangi gerekçeyle kavga ediyoruz? Hadi kavga ettik, bari barışmasını bilelim. Eğer biz bunu yapabilirsek bu memlekete huzuru getirmiş oluruz, birlikteliği getirmiş oluruz. Kusur, evet kusurumuz var söyledim zaten ben onu, defalarca ifade ettim. Yanlış, evet yanlışımız da var. Hata, insana mahsus bir kavramdır zaten. Hepimizin hatası olabilir. Bütün mesele aynı hatayı tekrar etmemektir. Aynı yanlışı sürdürmemektir. Kin ve kibir benim kitabımda yoktur. Beni beğenmeyene de ben saygı duymak zorundayım. Benim söylediğime inanmayana da ben saygı duymak zorundayım. Ama bilmenizi isterim bizim helalleşmeye ihtiyacımız var. Ve biz bunu inşallah yapacağız, birlikte yapacağız. Karşı çıkanlara rağmen yapacağız. Bu ülkeye huzuru, bu ülkeye bereketi, bu ülkeye sevgiyi getireceğiz.’’ açıklamalarında bulunmuştu.

Ne demek idi bu, CHP olarak biz geçmişte hatalar, yanlışlar yaptık. Millet ile kavga ettik, devlet ile kavga ettik. Milletin inancına saygı göstermedik, kültürüne saygı göstermedik, ecdadına saygı göstermedik, iradesine saygı göstermedik ama biz değişiyoruz, bu değişimi de devletle ve milletle barışarak, insanlarımızla helalleşerek yapacağız diye okumuştuk bu konuşmaları. Neye rağmen; CHP Milletvekili Sezgin TANRIKULU’nun PKK terör örgütü ve HDP ile ilgili güzellemelerine rağmen, neye rağmen; MHP Milletvekili Ünal ÇEVİKÖZ’ün Türk Ordusu ve Türk devleti aleyhine yaptığı açıklamalara rağmen, neye rağmen; CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan KAFTANCIOĞLU’nun ermeni seviciliğine rağmen, neye rağmen, ikna odaları mucidi Nur Serter ve Kemal Alemdaroğlu ve adını unuttuğumuz yada bilmediğimiz nice 28 Şubat sürecinin zalim isimlerine kapılarını açan, yan yana yürüyen, onları milletvekili yapan CHP.ye rağmen, neye rağmen; TTB Başkanı Şebnem Korur FİNCANCI’nın Türk Ordusu ile ilgili karalama girişimlerine rağmen Sn. Kemal KILIÇTAROĞLU’nun helalleşme çağrısı toplum nezdinde kabul görmüş fakat, CHP hakkında ki kuşkuları dağıtamamıştır.

Vatandaşın bu kuşkularına birde seçim kazanmak için kurulan ve adına millet ittifakı denen 6.lı masa bileşenlerinin eylem ve söylemleri dahil olunca seçim mağlubiyeti kaçınılmaz olmuştur. Bu altılı masanın bizim tabirimiz ile minik ortağı, İP.nin hanımefendisi meral AKŞENER’in ‘’dayatmalara direnerek, kirli pazarlıkları reddederek, alışılmış yenilgilere karşı çıkarak, şahsi hırslar Türkiye'ye tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki kişisel ajandalar uğruna mübah sayılan kuyruklu yalanlar milletin kazandığı bir büyük hakikate tercih edilmiştir.’’

Diğer masa paydaşları ta o zamanlar da bile kazanacakları milletvekili koltuklarının sıcaklıklarında rüyalar görmeye başlamışlardı. Bunlara ilave olarak PKK terör örgütünün Sn. Kemal KILIÇTAROĞL’na destek mesajları ile İslam ve Türk düşmanlığı tescillenmiş AB ülkelerinin ve yazılı basının peş peşe dolaylı destek mesajları Türk Milletinin gözünden kaçmamış ve Sn. KILIÇTAROĞLU’nun bu helalleşme söylemini önemini kaybetti.

Ne demişti Sn. KILIÇTAROĞLU o toplantıda sözlerine başlarken ‘’Helalleşme bir oy isteme değildir’’ ifadesi bile siyasi aldatmacadan öteye geçememiştir.

Adalet için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyen Sn. KILIÇTAROĞLU, ‘’Oturup konuşmak, dinlemek bize bakıp yeri geldiğinde sağlıklı ve tutarlı eleştiriler yapmak bizim açımızdan son derece değerlidir.’’ Sözlerinin altını dolduramamış, kendi partisine mensup belediyelerin binlerce çalışanını siyasi intikamları nedeni ile sokağa atmaları, CHP.ye ve bileşenlerine oy vermeyen depremzedelere hakareti kendinde hak gören üstenci, seçkin sınıfların hegemonyasını görememiştir.

Genel Başkanlığını yaptığı CHP.nin mensubu belediye başkanlarının mahalli seçimlerin hemen sonrasında seçildikleri yöreye dönük hizmetleri bırakıp Cumhurbaşkanlığı rüyası görmeleri bile Sn. KILIÇTAROĞLU’nu gerçek yaşama döndüremedi. Bunlara birde CHP ve belediyelerinden beslenen anket firmalarının açık ara kazanıyoruz siyasi pazarlamaları eklenince tamamen zafer sarhoşuna dönen Sn. KILIÇTAROĞLU yaklaşan fırtınayı göremedi. Bir önceki yazımızda buna SİYASİ KÖRLÜK tanımlaması yapmış idik.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sn. Devlet BAHÇELİ, “HDP, PKK’nın bir yüzüyse, CHP de artık diğer yüzüdür, hesaplaşmadan helalleşmemiz asla söz konusu olmaz” diyerek Sn. KILIÇTAROĞLU’nun bu helalleşme çağrılarına cevap vermişti.

Siyaset işte tam budur, bu günden yarını görebilme yeteneği, ön görebilirlik, Sn. Devlet BAHÇELİ’nin o günkü sözleri belki çok dikkate alınmamıştı ama geldiğimiz noktada ne kadar isabetli bir cümle olduğu ortaya çıktı.

Sn. Devlet BAHÇELİ’nin bu söylemi belki Sn. KILIÇTAROĞLU’nun milletle hesaplaşması olarak değerlendirilse bile başlangıcı CHP.lilerin tanımlaması ile örgütle hesaplaşma ile başlıyor.

Ne demişti Sn. KILIÇTAROĞLU ‘’Ben Kemal geliyorum.’’ ve Sn. Muharrem İNCE’yi 2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi aday tanıtımında ‘’GEL BAKALIM MUHARREM’’ ifadesi, CHP.nin Cumhurbaşkanı adayına karşı nezaketsizliği, CHP.li bir milletvekiline karşı üsten bakışı ve bir öğretmene karşı saygısızlığı ifade etmektedir.

Yine bir atasözü ile bitirelim yazımızı, bilirsiniz ben atasözlerine inanırım ve severim.

‘’RÜZGAR EKEN, FIRTINA BİÇER’’

 

CHP.liler diyor ki; GEL BAKALIM KEMAL, helalleşmeden önce hesaplaşlamaya.