Türkler Anadolu ' ya ayak bastıktan sonra bu topraklarda kalıcı olmanın yolunu ve yöntemini " AHİLİK " müessesesi   sayesinde çözmüştür. Ahilik topyekûn bir düşünce sistemidir. Bu düşünce sistemi; emek piyasasını, arzı , sermayeyi , sanatı , zanaatı  ,  paylaşımı , üretimi , üretim araçlarını , mesleki eğitimi , bilgi aktarımını ve daha da çoğaltabileceğimiz bugün de ekonomik olarak çözüme kavuşturamadığımız bir çok konuyu tane tane irdelemiştir. Gelişmiş bütün ekonomik modeller Ahilik sistemini bizden daha iyi incelemiş ve uygulamışlardır. Ahilik topyekûn bir sistem halinde sosyal ve ticari yönüyle ele alınmalıdır. Kamu ve sivil toplum önerdiği ekonomik modeller ve ticari hayatta Ahilik anlayışını ve Ahilerin sahip olduğu ticaret felsefesini model almalıdır. Aksi halde Ahilik, folklorik bir ritüel olarak yılda bir hafta kutlanır ve hiçbir yaramıza merhem olmaz.

Horasan ' dan gelen ALP ' ler yiğitlikleriyle canları pahasına Anadolu'yu yurt edindiler. Yine EREN’likleriyle de insanların gönlüne girdiler. Hoca Ahmet Yesevi’nin talebeleri gittikleri her yere Türk' ün mertliğini ve mazlumun yanında olmanın yüksek bir değer olduğunu gösterdi. İslam’ın hoşgörüsünü ve onun peygamberi Hz. Muhammed' in örnek hayatını yaşayarak göstermeye çalıştılar. Alperen'ler Anadolu coğrafyasını mayalamıştır. Tamda bu noktada büyük bir mücadele insanı Ahi Evran ' da bu coğrafyada kalıcı olmanı yegâne yolu zanaat ve üretimdir. Sosyal düzeni kurmanın yolu da çalışmak ve paylaşmaktır. Huzurun ve düzenin yolu da ADALET ve AHLAKTIR diyerek hepsini meczetmiş bir sistemi kurmuştur. Bu sayede yüzyıllarca kalıcı bir medeniyet kurulmuş ve yaşatılmıştır.

Bu sistemin kurucularına yapılacak en büyük haksızlık bu sistemi anlamamak veya saptırmalarla işlevsizleştirmektir.

Ekonomik ve sosyal hayatın sıkıntıları bizlere reçeteyi göstermektedir. Umut ediyoruz ki topyekûn bir silkinme olur ve elimizdeki DEĞERLERİN farkına tez zamanda varırız. Aksi halde ağır bedeller ödemeye devam edeceğiz.

Ahi şehri Ankara' mız başta olmak üzere tüm yurtta AHİLİK ruhunu bilerek ve bereketine inanarak o ruhu yaşayan ve yaşatmaya çalışan herkes için niyazımız odur ki ; Rabbim işlerinde-kazançlarında bereket, düşüncelerinde feraset, bedenlerinde sağlık sıhhat, yuvalarında huzur ve afiyet  versin. O ruha inanarak bir sosyal ve ticari hayat sürmüş başta AHİ EVRAN olmak üzere tüm geçmişlerimize Rabbim rahmet eylesin. Bizlere de o ruhu layıkıyla anlayacak akıl ve şuur nasip eylesin. Mücadele azmi versin. Bir arada birlik ve beraberlik içinde güzel işlere imza atalım. Hırstan ve hasetten uzak yegâne varlığımız milletimiz ve devletimiz için gece gündüz çalışalım.