İnsanlar aslında iletişimi, haberleşmeyi yüz yüze yaparlar. Ancak zaman geçip toplum her gün biraz daha karmaşık nitelik kazanınca ,günümüzde hem çalışma hayatı hem günlük iletişimimizin çok önemli bir zamanı dijital olarak gercekleşmektedir. Demokrasinin güçlenmesinde, toplumun sosyal ve kültürel bakımdan gelişmesinde basının etkinliği yadsınamaz.

Medyanın gündem belirlemede etkisi çok büyüktür.

Spor, centilmenliğe, dostluğa, barışa bir çağrıdır. 

Medya iletişim araçları insanların spora bakışının nasıl olacağını doğru ağızdan anlatacağımız yerlerdir.

Ülkemizde spor ahlakının yerleşebilmesi ve bu konuda halkın bilinçlendirilebilmesi için medyaya ve dolayısıyla spor yazarlarına büyük sorumluluklar düşmektedir. 

Başta futbol olmak üzere amatörden profesyonele her spor kulübü medya ile doğrudan ilişki içersindedir. 

Özellikle sporun tüm dünyada bir sosyal olgu olarak gelmiş olduğu konumda kitle iletişim araçlarının büyük rolü olmuştur. Bugün dünyada 65 ayrı çeşit spor dalı bulunmaktadır. Değişik spor dallarının tanıtılıp yaygınlaştırılması, spor yapma olanağına sahip olmayan çoğunluğun spora ilgi duyması, kitle iletişim araçları sayesinde gerçekleşmiştir.

Televizyon başlangıçta spor dallarının değişen oyun kurallarını duyurmada, yeni sporları tanıtımda eğitici ve sporu yaygınlaştırıcı bir işlevi yerine getirmekteydi. Ancak sporun büyük bir izleyici kitlesine ulaşmasıyla ortaya çıkan ekonomik boyutu, televizyon spor programlarının, daha fazla reklam alarak daha fazla kazanma amacıyla eğlence yönü ağır basan spor-magazin programlarına dönüşmesine yol açmıştır.

Profesyonel sporcuların ve kulüp başkanlarının birbirine karşı demeçler vermelerini sağlamak yerine daha eğitici spor haberleri yapılmalıdır.

Kitle iletişim araçlarının gelinen bu noktada durumunu tekrar gözden geçirmesi ve gücünü, sorumluluklarını bilerek nesnel ölçülerde kullanması gerekir. Sporun eğitim ve sağlık boyutu ısrarla vurgulanmalıdır. Centilmenlik kazanmaktan önde tutulmalıdır. 

Esen kalın sporla kalın.