Gölbaşı Belediye Meclisi ağustos ayı son oturumu gerçekleşti.

Gölbaşı Belediye Başkanvekili Özer Polat başkanlığında gerçekleşen son oturumda gündem maddelerinin okunmasının ardından meclis gündem dışı konuşmalarla sona erdi.

Mecliste gündem dışı söz alan CHP Gölbaşı Belediye Meclis Üyesi Sinan Acar 24 Temmuz Basın Bayramı'nı ve 24 Temmuz Lozan Barış Antlaşmasının 100. Yıldönümü kutladı.

24 TEMMUZ GAZETECİLER VE BASIN BAYRAMI

Acar konuşmasında şunları söyledi; "24 Temmuz, meslek örgütlerince 1971 yılına kadar basın bayramı olarak kutlanmış olup, 1971 darbesinden sonra Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yönetimi, gazetecilere ve yayıncılara yönelik sıkıyönetim sansürü ve ağır baskılar karşısında 24 Temmuz'u bayram olmaktan çıkararak, Geleneksel Gazeteciler günü ve Basın Özgürlüğü için Mücadele günü olarak kabul ve ilan etmiştir.

Basın, Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan, "Düşünceyi açıklama ve Haber Alma Özgürlüğü”nün en temel aracıdır. Basın, Demokrasinin yaşamasını ve gelişmesini sağlayan unsurların başında gelmektedir.

Basın Meslek ilkelerine uygun, kişi ve hürriyetlerine saygılı, tarafsız ve objektif bir yayıncılık anlayışı; toplumda basına güveni artırmasının yanında, kamuoyunun yanlış bilgilendirerek yönlendirilmesinin önüne geçecektir.

Toplumsal değerlere saygılı, sorumluluk bilinci içinde, tarafsız bir anlayışla görevini yerine getiren özgür Basın, Demokratik Toplum düzeninin korunmasının en büyük güvencesidir.

Ancak, aradan 114 yıl geçmiş olmasına rağmen farklı şekillerde devam eden sansür, hala Gazetecilerin görevlerini özgürce yapabilmelerinin önündeki en büyük engeldir.

MIK. Atatürk'ün, "Basın, Milletin Müşterek sesidir” ifadesi Basının Toplumu aydınlatması bakımından üstlendiği misyonu en güzel şekilde açıklamaktadır.

Bu nedenle, bıkmadan, usanmadan, zor koşullarda, büyük bir özveriyle görevlerini yerine getiren tüm Basın mensuplarının 24 Temmuz

Gazeteciler ve Basın Bayram'ını kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim.

24 TEMMUZ LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILDÖNÜMÜ.

Ülkenin kaderini belirleyen Lozan Barıs Antlaşması bundan 100 yıl önce İsviçre'nin Lozan Kentinde TBMM'si Temsilcileriyle, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya Temsilcileri tarafından, 24 Temmuz 1923 Tarihinde imzalanmıştır.

Lozan Barıs Antlaşması sayesinde Türkiye Cumhuriyeti resmi olarak İtilaf Devletleri tarafından tanınmış olup, Türk Milletinin Emperyalizme karşı zaferinin Diplomasiyle taçlandırılmasıdır.

"Türkiye'nin Tapu Senedi" olarak gösterilen Lozan için, Ulu Önder Atatürk, Nutuk'ta şöyle demiştir. "Bu antlaşma Türk Milleti'ne karşı, yüz yıllardan beri hazırlanmış ve Serv Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Benzeri görülmemiş bir siyasi zaferin eseridir".

Lozan Antlaşması, tarihin hiçbir döneminde boyunduruk altına girmemiş bir Milletin, Emperyalistler

tarafından etkisizleştirilip tarih sahnesinden silinmesine, Anadolu'yu üç parçaya bölme amaçlarına ve Serv Antlaşmasına karşı başlatılan isyanın zaferle sonuçlandığını gösteren tarihi bir belgedir. Bu nedenle bu antlaşma sadece Kurtuluş Savaşı'na son veren bir hukuk metni olarak yorumlanamaz. Lozan, çekilen acıların, gösterilen özverilerin sonucu kazanılmış Uluslararası bir başarıdır.

Dünya Tarihinde Emperyalizme karşı kazanılmış ilk büyük Zafer olan Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda Lozan Barış Antlaşması ile bir teslimiyet belgesi olan Serv Anlaşması yırtılarak çöpe atılmıştır. Türk Milletini yok etmeye çalışan bu antlaşma Lozan Barış Antlaşmasının imzalanmasından sonra yırtılıp çöpe atılarak, Emperyalizmi Siyasi alanda da mağlup etmiştir. Savaş cephelerinde kazanmış olduğumuz zaferimizin Diplomasi salonlarında da onaylanması ve Ulusal bağımsızlığımızın bütün Dünyaya onaylatılması gerekiyordu.

Lozan Konferansının amacı da bu idi.

Lozan Barış Antlaşması 143 Maddeden oluşan önemli bir belgedir. Bu antlaşma maddelerinin bir kısmı şunlardır.

1- Serv Antlaşması fes edilmiş,

2-KapitiIasyonIar (Yabancılara verilen ayrıcalık hakkı) kaldırılmış,

3-Rum ve Ermeni iddiaları sonlandırılmış,

4-Kürdistan'ın kurulmasının önüne geçilmiş

5-Batılı Devletlerle ilişkiler yumuşamış ve barış sağlanmıştır.

Büyük Önderin söylediği gibi "Bu Antlaşma, Türk Ulusu aleyhine, yüz yıllardan beri hazırlanmış ve Serv Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir belgedir".

Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşı önderleri ve Ulusumuz, geçmişteki olumsuzlukların yeniden yaşanmamasının, Ekonomik ve Siyasal Bağımsızlığın özenle korunmasına bağlı olduğunu biliyorlardı.

Türk Devriminin yaratıcıları, Memleketin harap halini kendi güçlerine güvenerek ve kimseye avuç açmadan başarılı kılmanın zorlu mücadelesini verdiler. Lozan'dan 100 Yıl sonra bu gün, İsmet Paşadan talep ettikleri önümüze sunulmaya başlanmış olup, Antlaşmanın karar altına alındığı günden başlayarak, geleceğin planları yapılmaktadır.

Bu amaçla bir yandan Ülkemiz Etnik ve Dinsel farklılıklar körüklenerek bölünmeye, Ulusal Sanayi ve Tarımımız kimi aldatmacalarla yok edilmeye, Halkımız yoksullaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu saldırıyı yok etmeyi, Kurtuluş mücadelemiz ve Lozan deneyimi bize sunmaktadır.

Bu nedenle bugün Lozan Barış Antlaşmasını daha iyi kavramak ve geleceğe rehber edinmek gibi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Ülkemizin eşit ve egemen bir Devlet olarak tanınmasını sağlayan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş belgesi, Lozan Barış Antlaşmasının 100. Yılında Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olmak üzere, tüm Milli Mücadele Kahramanlarını saygı ve özlemle anıyorum, Ruhları şad olsun. "