Gölbaşı Belediyesi Haziran ayı olağan meclis toplantısı son oturumu Gölbaşı Belediyesi Meclis Salonunda Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Tanrıverdi başkanlığında gerçekleşti.

14 Mayıs 2023 Pazar günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi ile 28 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimi hakkında açıklamalarda bulunan Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Tanrıverdi;

“Seçimler gelir, geçer. İsimler değişir. Baki kalacak olan Türk devleti ve Türk milletidir. Gayemiz, çabamız budur. Onun içindir ki bizim düsturumuz “önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” olmuştur ve böyle olacaktır” dedi.

Konuşmasına 2023’te Neyi Seçtik? Sorusunu sorarak başlayan Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Tanrıverdi, açıklamasına şöyle devam etti;

“Demokrasilerin vaz geçilmez unsurlarından birisi olan, seçme ve seçilme hakkını, 14 Mayıs 2023 tarihinde kullanarak, Türk milletini temsil edecek 28. Dönem Milletvekillerini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderdik. Her şeyden önce bu seçimin devletimiz ve milletimiz adına hayırlı olmasını can-ı gönülden diliyorum”

Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Tanrıverdi’n konuşmasının tamamı şöyle

“2023’te Neyi Seçtik?

Demokrasilerin vaz geçilmez unsurlarından birisi olan, seçme ve seçilme hakkını, 14 Mayıs 2023 tarihinde kullanarak, Türk milletini temsil edecek 28. Dönem Milletvekillerini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderdik. Her şeyden önce bu seçimin devletimiz ve milletimiz adına hayırlı olmasını can-ı gönülden diliyorum.

Seçim süreci boyunca; oy oranları konuşuldu, adayların isimleri tartışıldı, mitingler düzenlendi, masalar kuruldu, masalar devrildi. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olmak üzere, iki ana tarafın hâkim olduğu bu seçim sürecinde vaatler dinledik, gelecek senaryoları okuduk.

Millet İttifakı, seçimi kazandığı takdirde, “güçlendirilmiş parlamenter sistem”i oluşturacağını ifade ederek yola çıkmış, bu husus çerçevesinde söylemlerini şekillendirmiştir.

Cumhur İttifakı ise “Türkiye Yüzyılı” adını verdiği gelecek tasavvurunu ana merkeze alarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi etrafında bir vizyon ortaya koymuştur.

Seçim sonuçları belli oldu. Gerek Cumhurbaşkanlığı gerekse milletvekili seçim sonuçları doğrultusunda bazı değerlendirmelerde bulunmak gerekir elbette. Bu değerlendirmelerimiz siyaset üstü bir bakış açısıyla yapılacaktır.

1. Seçimlerin genel itibariyle suhulet içerisinde geçmesi, “kargaşa çıkar” algısı yayanları boşa çıkarmış, bu algıyı yayma çabası içerisinde olanları tarihe gömmüştür. Çünkü Türk milletinin feraseti ve irfanı, oy oranlarının her zaman üstündedir.

 2. Cumhur İttifakı’nın gerek cumhurbaşkanı gerekse milletvekili seçimi noktasında bariz bir şekilde başarı göstermesi yine “ortak akıl” olgusunun bir tezahürü olarak değerlendirilmelidir. Türk milleti, her ne olursa olsun birlikten yana, kargaşa ikliminden uzak bir düzen istemektedir.

 3. Özellikle ekonomi üzerinden yapılan “kötü gidişat” vurgusu, millet nezdinde itibar görmemiş, “beka” kavramı etrafında kenetlenilmesi gerektiği bir kez daha tescillenmiştir.

 4. Türk milleti, bunca zamandır yapılan atılımların farkında olduğunu göstermiştir. Bundan sonra atılacak adımlara da destek olacağını ifade etmiştir.

 5. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası oluşan siyasi ortamda, güvenli liman olarak Cumhur İttifakı görülmüş, kirli oyunların üstesinden gelecek yegane yapının Cumhur İttifakı olduğu belirlenmiştir.

 6. Türk milleti, kendisini yönetecek iradenin, birbirine düşme tehlikesi içerisinde olanların değil, birbiriyle uyum içerisinde yol yürüyenlerin elinde olması gerektiğini vurgulamıştır.

 7. Ortaya koyulan gelecek projesinin umutlarımızı ne denli yeşerteceği, bu seçimler sonucunda ortaya çıkmıştır. Hayal etmekle, hayalciliğin farkı, seçim sonuçları bağlamında anlamlandırılmıştır.

 8. “Beka”, “Kızılelma”, “Mavi Vatan” gibi kavramların hamasetten çok öte, Türk milletinin uhdesinde birer gerçeklik olduğu, bir başka ifadeyle bu kavramların millet nezdinde karşılığının olduğu anlaşılmıştır.

 9. “Hep Birlikte” ve “Omuz Omuza” anlayışının yani “birlikte rahmet, ayrılıkta azap” düsturunun benimsendiği kabul edilmiştir.

 10. “Türkiye Yüzyılı” ufkunun paydaşlarının bütün Türk milleti olduğu herkes tarafından görülmüştür. “2023 Lider Ülke Türkiye” projesinin 2053 ve 2071’e de ulaşacağı anlaşılmıştır.

 11. Her şeyden önemlisi, anayasanın ilk dört maddesi, “şartlar olgunlaşırsa tartışabiliriz” diyenlere karşı korumaya alınmıştır.

 12. Terörle iltisaklı olanların ya da bizatihi terörist olanların umutları Türk milleti tarafından kırılmıştır.

 Seçimler gelir, geçer. İsimler değişir. Baki kalacak olan Türk devleti ve Türk milletidir. Gayemiz, çabamız budur. Onun içindir ki bizim düsturumuz “önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” olmuştur ve böyle olacaktır”