7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Cumhurbaşkanının talimatı üzerine hazırlanmış ve Meclis Genel Kurulu’nda iki gün süren görüşmelerin ardından AKP ve MHP oylarıyla Meclis’ten geçerek 2 Ağustos 2024'te yasalaşmıştı.

CHP, söz konusu kanunda yer alan 17 maddeden 16'sının iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle 15 Ağustos 2024'te AYM'de dava açmıştı. AYM ise davanın esastan görüşülmesine karar vermişti.

AYM, 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 17 maddesinden 16'sının iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açılan davayı, 7 Mayıs Çarşamba günü esastan görüşmek üzere gündemine aldı. İki gün sonra Anayasa Mahkemesi söz konusu yasayı iptal istemiyle genel kurulda esastan görüşecek.

Kamuoyunda "ötanazi yasası" ya da diğer bir adıyla ‘’köpek yasası’’ olarak da bilinen sokak hayvanları yasasının 2 Ağustos'ta yürürlüğe girmesinin ardından halk ve hayvanseverler bu yasaya çok büyük tepki göstermişti. Söz konusu tepkinin sebebini ise ilgili kanunun 5. Maddesi oluşturmaktadır. Söz konusu tepki çeken bu madde şu ifadelerden oluşmaktadır:

MADDE 5- 5199 sayılı Kanunun İkinci Kısım Dördüncü Bölüm başlığında yer alan “Öldürülmesi” ibaresi “Ötanazisi” şeklinde ve 13’üncü maddesinin başlığı “Hayvanların ötanazisi” şeklinde değiştirilmiş, maddeye birinci fıkrasından önce gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve mevcut ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Öldürme esas ve usulleri” ibaresi “Öldürme ve ötanazi işlemine ilişkin esas ve usuller” şeklinde değiştirilmiştir.

“Bakımevine alınan köpeklerden; insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlara 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır.

Bu madde çerçevesinde hayvan ötenazisine izin verileceği ve bunun yasal zemininin oluşturulmuş olduğu görülmektedir. Hayvan ötenazisi ise literatürdeki bilinen anlamıyla ‘’ Hayvanda korku ve endişe oluşturmadan olabildiğince süratli bilinç kaybı (ve böylece ağrıya duyarsız) sağlayan öldürme’’ anlamına gelmektedir. Evcil hayvanlarda, bu süreç genellikle "uyutmak" gibi üstü kapalı sözlerle bahsedilir.

Ülkemizde kural olarak ötenazi yapılması yasaktır. Ancak Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 9. Maddesindeki hususlar sahipsiz sokak hayvanlarına uygulanabilecek. Bu durumda ötenazi uygulanması yani uyutulması mümkün olan hayvanlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Sahipsiz sokak hayvanına acı veya ıstırap çektiren hastalığı bulunması,
  • Sahipsiz sokak hayvanının iyileşme durumu bulunmayan hastalığı bulunması,
  • Sahipsiz sokak hayvanında akut bulaşıcı bir hastalık bulunması, (Hastalığın önlenmesi amacıyla)
  • Sahipsiz sokak hayvanında akut bulaşıcı bir hastalığı olduğunda eradikasyon uygulanması için, (Eradikasyon bir enfeksiyonun dünya genelinde kalıcı olarak sona ermesidir.)
  • Sahipsiz sokak hayvanında bulunan bulaşıcı hastalığın insan sağlığı için risk oluşturması durumunda,
  • Sahipsiz sokak hayvanının olumsuz davranışlarının kontrol edilmemesi halinde,
  • Sahipsiz sokak hayvanının davranışlarının insan hayatı ve sağlığı için tehlike oluşturması,
  • Sahipsiz sokak hayvanının davranışlarının diğer hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike oluşturması,

Ötenazi işlemlerine karar verecek yer yalnızca veteriner hekimlerdir. Burada en çok eleştiri alan konu hekim karar verirken neye göre verecek ve hangi hayvanlar uyutulacak meselesidir. Kanunda buna dair hiçbir somut düzenleme yoktur. Bu nedenle de hangi hayvanların uyutulacağının belirlenmesinde somut kriterler belirlenemediğinden hayvan haklarının savunulması daha çok gündeme gelmektedir. Bununla birlikte ötenazi işlemlerinin uygulanması yalnızca veteriner hekim tarafından uygulanabilir ya da veteriner hekim gözetiminde yapılabilir.

Ötenazi Yasası’nın İptal İstemi Gerekçelerine Yönelik;

CHP Grup Başkanvekili, AYM'nin önünde yaptığı açıklamada, 19 maddelik yasanın yürütme maddeleri dışındaki 16 maddesine iptal başvurularının gerekçelerini paylaştı. AK Parti'nin bu yasadaki tutumunun vatandaşlar ile belediyeler arasında yeni gruplaşmalar yaratacağını vurgulayan grup başkanvekili, şu ifadelerde bulunmuştur:

‘’Anayasa Mahkemesi'ni mümkün olan en ivedi biçimde toplanarak Yasaya yönelik öncelikle yürürlüğün durdurulması ve her halükârda iptali kararını gecikmeksizin vermeye davet ediyoruz.

4 milyon sokak köpeği varlığını ifade eden yasa gerekçesine karşı yalnızca 100 bin hayvanı alabilecek barınak kapasitesi varken, yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı gün yürürlüğe girmesini öngören ve tüm hayvanların yakalanarak barınaklarda tutulmasını hedef koyan bir düzenlemenin geçiş hükmü barındırmaması iyi niyet ile açıklanamaz.

Yasa'nın TBMM'de geçmesiyle Türkiye'nin dört bir tarafından gelen sokak köpeklerine yönelik vahşet görüntüleri kamuoyunun vicdanını derinden yaralamaktadır. İptal kararı sonrası TBMM tüm paydaşlarla birlikte katılımcı bir anlayışla güvenlikli sokaklarda çocuklarımızın ve hayvanlarımızın tarihsel müktesebatımıza uygun biçimde birlikte ve barış içinde yaşayacağı bir düzenlemeyi gerçekleştirme görev ve sorumluluğu ile karşı karşıya olacaktır."

Ötenazi işlemlerine karar verecek yer yalnızca veteriner hekimlerdir. Burada en çok eleştiri alan konu hekim karar verirken neye göre verecek ve hangi hayvanlar uyutulacak meselesidir. Kanunda buna dair hiçbir somut düzenleme yoktur. Bu konuya ilişkin olarak;

Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti; eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuki güvenliği sağlayan, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuk kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devletinin temel unsurlarından biri de belirlilik ilkesidir.

Bu ilkeye göre yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir. Belirlilik ilkesi hukuksal güvenlikle bağlantılı olup kişinin kanundan belirli bir kesinlik içinde hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini verdiğini bilmesini zorunlu kılmaktadır. Kişi ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını ayarlayabilir. Hukuki güvenlik ilkesi bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar (AYM, E.2015/22, K.2015/37, 1/4/2015, AYM, E.2020/80, K.2021/34, 29/4/2021, § 25).

7527 sayılı Kanunla getirilen değişiklik Anayasanın 2. Maddesi ile güvence altına alınan hukuk devletinin temel unsurlarından belirlilik ilkesine; ayrıca ölçülülük, suçta ve cezada kanunilik, cezaların şahsiliği ilkelerine aykırıdır. Kanunun keyfi ve denetimi mümkün olmayan uygulamalara sebebiyet verebileceği gözetilerek Anayasa ile güvence altına alınan hukuki öngörülebilirlik kuralını da ihlal ettiği açıktır.

Bu hukuk kuralları ihlallerine sebebiyet veren söz konusu 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7 Mayıs 2025 Çarşamba günü Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunda iptali istemli esastan görüşülmesi gündeminde yer almaktadır. Kamuoyunda büyük infial uyandıran bu yasanın iptal edilip edilmeyeceği ise merak konusudur.

Benzer Yazılar İçin:https://www.bedirhanozsoy.av.tr