“55-60 bin tahliye ile hukuk sistemi yeni bir döneme giriyor mu?”
Hukuk, toplum düzeninin temel taşıdır ve ceza adalet sistemi, bireylerin hak ve özgürlüklerini koruma misyonuyla varlığını sürdürür. Ancak, infaz düzenlemeleri gibi kritik konular, yalnızca bireylerin değil, toplumun tümünün çıkarlarını gözetmek zorundadır. Türkiye’nin gündeminde yer alan yeni infaz düzenlemesi, bu dengenin nasıl sağlanacağını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Hukuki Çerçevede Değişiklikler
Meclis’e sunulan bu düzenleme, yaklaşık 55-60 bin mahkûmun tahliye edilmesini öngörüyor. Amaç, cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak ve belirli hükümlülerin topluma kazandırılmasını sağlamak. Burada özellikle dikkatimizi çeken, iyi halli hükümlüler, çocuklu kadınlar ve hasta mahkûmlar için getirilen esneklikler.
Bu düzenlemenin, bireysel özgürlüklerin yeniden kazanılması adına bir fırsat sunduğu yadsınamaz. Örneğin, cezasının büyük bir kısmını tamamlamış ve iyi hali ile dikkat çeken mahkûmların topluma yeniden adapte olması, hem bireylerin hem de toplumun yararına olacaktır.
Tahliye Edilmesi Beklenen Hükümlüler
- Hafif Suçlardan Mahkûm Olanlar ve İyi Halli Hükümlüler: Hırsızlık, mala zarar verme, hakaret gibi suçlardan hüküm giyen ve cezaevinde iyi halli olarak değerlendirilen mahkûmların tahliye edilmesi planlanmaktadır.
- Çocuklu Kadın Hükümlüler ve Hasta Mahkûmlar: Cezaevi koşullarında yaşamını sürdüremeyecek derecede hasta olanlar ile çocuklu kadın hükümlüler için "evde infaz" uygulaması gündemde gelmiştir.
- Mükerrer Suçlar: Aynı suçu birden fazla kez işleyen kişiler için infaz oranlarında değişiklik yapılması ve şartlı tahliye imkânı sağlanması planlanmaktadır.
- Denetimli Serbestlik Süresinin Uzatılması: Denetimli serbestlik süresinin 3 yıla kadar uzatılması öngörülmektedir. Bu düzenleme ile cezasının belirli bir kısmını cezaevinde geçiren hükümlüler, kalan sureyi denetimli serbestlik kapsamında dışarıda geçirebilecektir.
Denetimli Serbestlik ve Alternatif İnfaz Yöntemleri
Denetimli serbestlik süresinin üç yıla kadar uzatılması, infaz sistemindeki esnekliği artıran önemli bir adım. Ancak bu esneklik, hukuk düzeninin caydırıcılık ilkesini zayıflatmamalıdır. Burada sorulması gereken soru şudur: Denetimli serbestlikte sağlanacak bu genişleme, suçu önlemede ve mağdur haklarını korumada yeterince etkili olacak mı?
Kapsam Dışı Suçlar: Toplumsal Hassasiyetlerin Korunması
Kapsam Dışı Bırakılması Planlanan Suçlar:
- Terör Suçları
- Kasten Adam Öldürme
- Cinsel Suçlar
- Kadına Yönelik Şiddet
- Çocuk İstismarı
- Uyuşturucu Ticareti
Bu düzenlemelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte, cezaevlerindeki mahkûmların durumları Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından değerlendirilecek ve uygun görülenler için tahliye süreci başlatılacaktır.
Düzenlemenin tam olarak ne zaman yürürlüğe gireceği ve kapsamının netleşmesi için TBMM’den geçmesi beklenmekteyken, bu süreçte resmi açıklamaların takip edilmesi de önemlidir.
Cinsel suçlar, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı ve terör suçları gibi toplum vicdanını derinden yaralayan eylemler, düzenlemenin dışında tutulmuştur. Bu, toplumun adalet duygusunun korunması adına olumlu bir adımdır. Ancak, uyuşturucu ticareti gibi organize suçlarla mücadelenin bu düzenleme kapsamı dışında bırakılması gerektiği yönündeki çağrılar, bazı kesimlerde tartışmalara yol açmıştır.
Toplumun Duygusal Dokusunu Onarma Çabası
Unutmamak gerekir ki adalet sistemi sadece cezalandırıcı değil, aynı zamanda onarıcı bir role de sahiptir. Bu düzenleme, adaletin onarıcı yönünü ön plana çıkararak, bir fırsat sunmaktadır: İnfaz indirimiyle serbest kalan hükümlüler, topluma daha güçlü bir şekilde entegre edilebilir ve suçun kökenine inen politikalarla toplumsal barış sağlanabilir.
Sonuç: Hukukun Dengesi ve Gelecek Perspektifi
Yeni infaz düzenlemesi, hukuk sistemi ile toplumsal ihtiyaçların dengesini yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini gösteriyor. Hukuk, adaletin ve toplum düzeninin bir simgesidir. Bu nedenle, bu düzenlemenin yalnızca cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak için değil, aynı zamanda toplumda adaleti ve güveni pekiştirecek bir araç olarak kullanılması elzemdir.
Meclis’te yapılacak tartışmaların ve kararların, toplumu bir bütün olarak gözetmesi ve adaletin sağlanması yönünde şekillenmesi hepimizin ortak temennisidir. Çünkü adaletin tecellisi, sadece mahkeme salonlarında değil, toplumun her kademesinde hissedilmelidir.
https:www.bedirhanozsoy.av.tr - Av. Bedirhan Özsoy