Gölbaşı Belediyesi Ekim ayı olağan meclis toplantısı son oturumu Gölbaşı Belediyesi Meclis Salonunda Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Tanrıverdi başkanlığında gerçekleşti.

Gölbaşı Belediyesinin 2023 yılı performans programı ve bütçesi hakkında açıklamalarda bulunan Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Tanrıverdi “Böylesine güzide meclislerde sıkça kullandığımız “söz almak” kavramı üzerinde düşünecek olsak dâhi, sorumluluğumuzun ne kadar ağır olduğunu idrak edebiliriz aslında. Söz almanın bir anlamda vebal almakla ilişkili olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, sanırım, düşüncemi daha net ifade etmiş olurum” dedi.

Oturdukları koltuklardan güç almaya değil, güç katmaya geldiklerini vurgulayan Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Tanrıverdi, açıklamasına şöyle devam etti;

“Türk milliyetçileri olarak bizler Türk milletine, Türk tarihine söz verdik! Adaletten, hakkaniyetten, dürüstlükten taviz vermeden Kızılelma ülküsü yolunda cesaretle yürüyeceğimize söz verdik. Bize bahşedilen bu toprakları kudretli atalarımızın adına leke sürdürmeden payidar kılacağımıza söz verdik. İstiklalimiz ve istikbalimiz için gece uyumadan, gündüz oturmadan çalışacağımıza söz verdik”

 Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Kağan Tanrıverdi’n konuşmasının tamamı şöyle

“Bütçe görüşmelerimizin bu son gününde duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak üzere söz aldım, meclisimizi saygıyla selamlarım.

Böylesine güzide meclislerde sıkça kullandığımız “söz almak” kavramı üzerinde düşünecek olsak dâhi, sorumluluğumuzun ne kadar ağır olduğunu idrak edebiliriz aslında. Söz almanın bir anlamda vebal almakla ilişkili olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, sanırım, düşüncemi daha net ifade etmiş olurum. Evet, “söz almak” “vebal almak”tır aynı zamanda. Çünkü konuşmaya başladığımızdan itibaren dilimizden dökülenlerle kimliğimizi, ailemizi, mensubiyetimizi ve inandığımız değerlerimizi de temsil ederiz. Onun içindir ki sözün anlam derinliğinde boğuluruz ya da kendimizi buluruz. Tabi bunun yanında bir de “söz vermek” kavramı var ki yine vebal alma kavramının mührüdür aslında. Söz ağızdan çıkmıştır bir kere ve her ne pahasına olursa olsun, o söz yerine getirilmelidir. Düsturumuz budur, böyle de olmalıdır elbette.

İnananlar olarak bizler her şeyden önce Kalu Bela’da Allah’a söz verdik! Yalnızca O’na kul olacağımıza söz verdik. Yalnızca O’ndan medet umacağımıza söz verdik.

Türk milliyetçileri olarak bizler Türk milletine, Türk tarihine söz verdik! Adaletten, hakkaniyetten, dürüstlükten taviz vermeden Kızılelma ülküsü yolunda cesaretle yürüyeceğimize söz verdik. Bize bahşedilen bu toprakları kudretli atalarımızın adına leke sürdürmeden payidar kılacağımıza söz verdik. İstiklalimiz ve istikbalimiz için gece uyumadan, gündüz oturmadan çalışacağımıza söz verdik.

Evet, bizler söz verdik! Milletin çıkarları karşısında kendi istikbalimizi düşünmeyeceğimize, oturduğumuz koltuklardan güç almaya değil, makamlara güç katmaya söz verdik. İkbal kaygısına kapılmadan vatandaşı ihya etme yolunda gayret göstereceğimize söz verdik.

Gençlerimizin umutla geleceğe uzanmaları için onları bilgiyle kuşatacak ortamı hazırlamak için söz verdik.

Evet, kıymetli arkadaşlarım; bizler Türk dünyasının bir parçası olan Gölbaşı ilçemizin bu güzel meclisinde sözlerimizi yerine getirmek için gayret kemerini kuşandık. “Ya tahammül ya sefer” denildiğinde seferden yana olmaya gayretle devam edeceğiz. Hakk’tan, hakikatten, doğrudan yana olmaya devam edeceğiz.

Aldığım sözü burada sonlandırırken; verilen sözün alınan nefesten daha kıymetli olduğunun altını çiziyor hepinizi saygıyla selamlıyorum”