Gençlerimizin bugün karşılaştıkları olayları tahlil edip yorumlayabilmeleri geleceklerini belirlemelerinde önemlidir.  Diğer bir husussa gençlerin geleceklerini kurgularken toplumun geleceği ile nasıl bir bağ kurduğudur.

Aslında bugün gençliğimizin geleceğe kaygılı bakmasının arkasında az önce ifade ettiğimiz konular yatmaktadır.  Gençliğimizin etrafında olup bitenleri sağlıklı olarak değerlendirerek içinde var olduğu ve yaşamaya devam edeceği toplumun daha yaşanılabilir kılınması için, ne yapılması gerektiği konusunda bir bilince sahip olması, bugün devletimiz açısında çok öneme alınması gereken bir konudur. 

Eğer gençliğimiz önüne bu soruların cevapları ve buna uygun sosyal politikalar geliştirilmezse haliyle ülkesinden umudunu kesen gençler çareyi yurt dışına çıkmakta yaşamakta arayacaktır. Şimdi çıkarlarsa çıksınlar denebilir ama burada unutulmaması gereken nokta çareyi yurt dışında çıkmakta arayan bu gençliğin nitelikli bir kapasiteye sahip olduğudur.

 Bunun anlamı ise gençliğin sorunlarının sosyal siyaset sahnesine taşınması zorluğunun göze alınamadığında ülkemizden beyin göçüne göz yummaktır. Bu ise ülkemizin geleceği adına çok vahim bir tablodur. 

Gençliğimiz geleceğimizdir. Gençliğimize sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır. Bu görev hem hükümet eden hem etmeye talip olan hem de sosyal sorumluluk bilinciyle hareket beden sivil topluma düşen en büyük görevdir.

Yoksa geçlerin sorunlarına, sıkıntılarına, gelecekle ilgili kaygılarına yönelik sosyal politikaları geliştirmeyen sosyal siyaset anlayışından yoksun olarak hareket edilerek gençliğin kendi sorunları ile baş başa kalmasına göz yunmak devletimizin ve milletimizin geleceğinin altını boşalmak anlamına gelmektedir. Bu nedenlerle yetki ve etki sahibi herkes üzerine düşen sorumluluğu büyük bir ciddiyetle yerine getirmelidir.